Petarya’yı yaratırken yürümek istediğim yoldaki en büyük isteğim İnsanların bedenine, ruhuna ve zihnine iyi gelen bir yaşamı destekleyecek ürünleri herkes için ulaşılabilir kılmaktı.

Bu yola çıktığımda, sizlere sunmak istediğim hissin ne olduğunu çok iyi biliyordum çünkü kendim ne hissediyorsam bunu hisseden başkalarının olduğuna da emindim.

Benim görüşüm ve deneyimim olarak; batı dünyasında yaşayan bizlerin hayatında bu rutinlerin var oluşu aslında hayatın içinde de ne kadar kalabildiğimiz ve kendimizden parçaları ne kadar bulabildiğimiz ile de ilgiliydi.

Dürüst olmak gerekirse ne uç noktada spiritüel olmak ne de niş markalara yüksek bedeller ödemek istemiyordum.

Petarya’yı daha kapsayıcı, samimi ve herkesin kendinden bir şeyler bulabileceği bir ekosistem olarak hayal ettim.

Hayatın içinden bir tasarım çizgisi, her ihtiyacını karşılayabilecek geniş ürün yelpazesiyle, ulaşılabilir fiyatlarla ve en önemlisi içten bir yaklaşımla yola çıktım.

Adını da en biricik aile üyemizden aldı. Dört ayaklı yol arkadaşımız Arya’dan. Onun koşulsuz sevgisi ve içtenliği, Petarya’nın ruhunu oluşturdu.

Arya gibi, seni olduğun gibi kabul eden, iyi olma hali yolculuğunda, yanında sessizce ama hep güvenle duran bir yol arkadaşı olmak istedik.

Seninle birlikte, senin için buradayız.